Bayramiç Mutlu Son Masaj Salonu

Bayramcı Mutlu Son

“Biliyorum, biliyorum… Bugünün kırk yaşı eskinin otuzuna denk. Çanakkale Bayramiç Mutlu Son Bu durumda daha yirmi yaşında sayılırsın. Bu kadar genç yaşta evlenmeyi kim ister?” Mia başını eğerek alyansına bakmıştı.

Şişedeki son şampanyayı da kadehine dolduran Ida iyice sarhoş olmuş, dudaklarını büzerek ıslık çalmaya başlamıştı.

Çanakkale Bayramiç Mutlu Son

“Mia haklı,” dedi. “vakaya iyi tarafınca bak. Flört et! Seviş! Aşık ol! Önce hangisini yapmak istersen ondan başla. Fakat sanki biri gözlerini bağlamış şeklinde boş boş oturma… Biri gözlerini bağlayacaksa, yapılacak daha eğlenceli şeyler bulabilirsin.”

Mia gözlerini devirse de Ida’nın söylediklerini vurgulamaya devam ediyordu.

“Ben de onu diyorum işte! Kendini kasap vitrinindeymiş masaj şeklinde sergile demiyorum ama dünyanın maceralarla dolu olduğunu da unutma. Arada bir eğlenmekten zarar gelmez. Aşkın ne zaman kapını çalacağını bilemezsin… Aşık olana kadar da birazcık gönlünü eğlendir. Eğlendiği için pişman olan kim var şu dünyada?”

Bayramiç Mutlu Son

Kadehimi kaldırarak yerimde biraz doğruldum. Söylediklerine itiraz Bayramiç Mutlu Son edecek enerjim yoktu. Aslında haklı olduklarını da biliyordum. Oturduğum yerden bir şeylerin olmasını beklemenin aptalca olduğunun farkındaydım. Üstelik birazcık eğlenmekten hiç kimseye zarar gelmezdi. Esasen telefonuma Tinder yüklememin nedeni de buydu. Fakat uygulamayı masaj indirdiğimden beri, uğraştığıma değecek tek bir tecrübe bile yaşamamıştım. Hiçbir şey olmadı diyemem.

Ama… Olağanüstü bir şeyler olacak diye kendimi heyecanlandırıp, sonrasında da hayal kırıklığına uğramaktan bıkmıştım.

Sinek hala odada vızıldayarak dolaşıyordu. Öldürücü bakışlar masöz atsam da oralı değildi. Alkış almak için ringin ortasına doğru ilerleyen bir boksör gibi uçarak tavanın orta yerine kondu. Aptal sineği daha fazla düşünmemek için gözlerimi kapattım.

Kendimi zihnen hazırladıktan sonrasında derin bir nefes alarak tekrar Tinder profilime girdim. Profil fotoğrafında alaycı bir ifadeyle gülümseyen adamla haftalardır buluşmaya çalışıyor, ama cevap alamıyordum. Birkaç birey ileti atmıştı ama benim istediğim oydu. Problem da buydu esasen. Bu kadar erkeğin arasında buluşmaya değecek olanlar bir elin parmaklarını geçmiyordu.

Canım sıkılmış, parmaklarımla telefonun ekranına vurmaya başlamıştım. Kafamda kabaca bir hesap yaparak, toplam 78 saat 24 dakikadır bana cevap vermediğini fark ettim. Oysa ilk mesajlarında önceden mesajlaştığı kadınları fenalemiş, hiçbirinin ciddi olmadığından ve mesajlarına yanıt vermediğinden şikayet etmişti.