Bayramiç Mutlu Sonlu Masöz Bayanlar

Bayramiç Mutlu Sonlu Masöz

I˙şte oldu olanlar. Nate aylardır bundan kaçınmaya çalışıyordu. Bu olmasın da, başka ne olursa olsun, yeğlerdi. Bir an, kısacık bir hayal gö rü yor: Kendisi bir cankurtaran salında; çevresinde bir sıtma buharıyla, Amazon nehrinden aşağıya doğru sü zü lü yor. Bulanık, yeşil suyun içinden bir timsah başını kaldırıyor; ö lü bir yılan gibi kokuyor, tıslıyor, hırlıyor ve Bayramiç Mutlu Sonlu Masöz ona hücumyor. Nate ustalıkla hayvanın çenelerinin arasına bir sopa yerleştirip dö ndü rü yor. Hayvan çaresiz kalıyor ve sırtü stü dü şü yor. Nate de sıhhat içinde salıyla yoluna devam ediyor. Yü zü , bü tü n cildi gü neşten yanmış; kendisi de bir deri bir kemik kalmış.

Fakat henü z işi bitmemiş. O çatışma sırasında kolonyal şapkasını kaybetmediğini umuyor. Bir şey keşfetmeye gidiyor, bir ihtimal şimdiden keşfetti bile. Yitmiş bir uygarlık. Arka cebinde buruş buruş olmuş, ü zerinde su lekeleri bulunan bir harita var. Eğer yerlilerin zehirli okları kendisine ulaşırsa, tek ipucu bu harita olacak. . Onu gö rü nce, bir dayanıklılık mucizesi, diyecekler. Ne var ki o baskı, o kaçınılmaz burgaç, en sonunda onu içine aldı. Nate şimdi belli belirsiz algılayabildiği bir darboğaza doğru, denetimsiz, savrulup gidiyor.

Bayramiç Mutlu Sonlu Masöz

Paniğe dü şmemeye çalışıyor, ama gö zlerinin yuvalarından dışarı uğradığım, bu yü zden çevresini eski bir film benzer biçimde titrek gö rdü ğü nü biliyor. Bü tü n dikkatini gırtlağındaki çıkıntının –Adem elrnasınm– ü zerinde topluyor. Yutkunmaktan kaçınıyor, Elizabeth anında fark eder yutkunduğunu. U¨ st ü ste attığı bacaklarım indiriyor, sonrasında yine bacak bacak ü stü ne atıyor. Kahrolası çaydan başka içecek hiçbir şey yok, bira bile yok. Nate Elizabeth’in bunu bile bile yapmış olduğının farkında. Elizabeth bunun Nate’i rahatsız edeceğini, kararsız kılacağını çok iyi biliyor ve haklı da, çok haklı.

Nate’in aklını allak bullak eden, Elizabeth’in avukatlardan sö z etmesi oldu. Daha mevzuşmaya başlarken, “Avukatım”, sonra da “Senin avukatın” dedi. Nate bunu duyar duymaz sık sık solumaya başladı. Bir zamanlar kendisi de bir avukattı. Hukukun gizemli, bü yü lü bir gü ç olmadığını kim ondan iyi bilebilir ki? Her şey şişirmedir, kâğıt ü zerindedir, söz kalabalığından ibarettir. Şu var ki, uydurma da olsa, bu yapı onun tüm yaşamını alt üst edebilir.